ses kontrol! rol... ol... l.
deneme! deneme! bir... ki... i.
yankı yapıyor yahu! e boş mekan tabi! kendim çalıp kendim oynadığıma göre, ben de mekanın delisi oluyorum galiba.. (hiç üstüme alınmadım!) boş felan anlamam, birileri varmış gibi konuşurum ben, elbet gelen giden olur! diyeceğim o ki, kendime iyi davranmam lazım. hayat beni fazlasıyla hırpalıyor bu aralar.. sevgilimden yeni ayrıldım, hayli uzun bir ilişkinin bittiği yerde ona buna depresif bakışlar atıyorum da, bi saçımı okşayanım yok! iş, hak getire! gücüm desen, taze bitti! yani şurda iki bağırıp ağlamışım çok mu?!
ey müstakbel okur;
gerçi farketmişsindir ya, yine de söyleyeyim: bu aralar yerçekimsiz ortamdaki bitkilerden farkım yok pek. böyle köklerim havada, başım desen zemine paralel, süzülüyorum vesselam. nereye kadar, emin değilim. yalnız bu durumun avantajları da yok değil hani; bi kere beynimde (bir beynim var, evet!) haddinden fazla kan biriktiğinden saçmalama dürtüm handiyse kabiliyete dönüşmüş durumda. bu konuda bir sanat icra ettiğimi düşünmekteyim! annekadın bile beni kendi halime bıraktı ki, bu ömrümde ilk kez başıma geliyor dersem, inan! bu yaşıma kadar ancak ölü taklidi yaparak kurtulabilmiştim dilinden; var gerisini sen düşün sevgili okur!!!
ben de dedim ki kendime, neden olmasın? neden bunca boş vakti ve bunca cümleyi değerlendirmeyesin? eskimiş ayları kırpıp kırpıp yıldız yapmaya benziyor bu. böylece, aklımdan geçenleri hiçliğe düşmeden evvel yakalayıp servis etmeye, israfın önüne geçmeye karar verdim. gerçi israf olsa ne olur? ardından bir ağlayanı mı var? yok! birgün eksikliğini hisseden mi olacak? hayır! yine de.. öyle işte...
eh... hoşbuldum! mekanın delisi olarak, bana selam verdiğini varsaymakta bir beis görmüyorum sevgili okur! ve selamını alıyor başım, gözüm, gönlüm üstüne koyuyorum..
eyvallah iki gözüm, eyvallah!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
doğaçlama iyidir..