3 Kasım 2009 Salı

iç ses..

"içinde gezdiğiniz" şiirler oldu mu hiç? hani, ne yapsanız ne etseniz beyninizin arkasında dolaşıp duran, hayata fon yaratan şiirlerden.. ben benim hayatımda sürekli yankılanan, birlikte yaşadığım böyle birkaç şiir sayabilirim. fakat bugün, havadan mı bilinmez, özellikle bir tanesi sesini çok yükseltti. yazmazsam, yazarken birkaç kere yüksek sesle okumazsam rahat edemem gibi geldi. taşmasın diye köpüğünü alır gibi..


**********


sana anlatılmamış masalların birindeydim.
bilmezsin brest'te yaşadığım aşkları
siyam'ı
savaşını
gecesini
gündüzünü
öğle sonrası dağ eteklerinin altında saklanışımı
ve bacak arasından kaçan acılarımı..
bu yüzden sevmedim seni...




* "et ne m'en veux pas si je te tutoie / je dis tu a tous ceux que j'aime",
* “sen diye hitap ettiğim için sakın bana kızma / ben tüm sevdiklerime sen derim"



anlatılmamış bir masalın ortasına düştün ne yazık

görevin dizginleri kopmuş bir hayvanı sevmekti

sevdin de!

siyam sokağında seviştin

en nahif bakışını bıraktın onda

bir elinde kalem, gözünde gözlük ve dizine yapışmış yarım kağıtta

yazılıydın sen..

sen yalnızca yazılabilen kadardın.

yazılabilmenin ne demek olduğunu bilendin.

kelimeleri bilenmiş keskin ağızlı

konuştukça böbrek taşları dökülen

konuştukça ses telleri titreyen

mor saçlı kahve gözlü masal kızı..



kasabanın kil toprağına tükürsen

evleri su basardı

bu yüzden sevmedim seni

bu yüzden sutyeninde

fonetik deformasyonlar yaşanırdı

eskimiş gönlümden sökülürdün sen

bir bir

ben istemeden..



chevrolet’imize biner

sonra beğenmeyip malibuyu kapardık

karalanmış gündüzdü gece

ay, güneşin çıplağıydı

ve her karanlıkta kasaba,

güzel kadınların aşığıydı..

masala göre bin bir gece sürecekti aşkımız

sen saçlarından süpürge yapıp

kalbimin tozunu alacaktın,

ben senariste çağımızdan söz edecektim.

eskimiş bir aşktın sen

bu yüzden

bu yüzden sevmedim seni..



göğüslerin

bir fahişeyi solladığında

dört yüz seksen üçüncü sayfanın baş paragrafındaydık

masala göre üç

sana göre hiç çocuğun vardı

bana göre

kasabanın meydanına bırakılmış bütün piçler senindi

sayfa sayfa doğuyorlardı onlar

bedenler seviştirilmeden

gece terlemeden

ve sen kasabanın kil toprağına tükürmeden..



sana anlatılmamış masalların birindeydim kadın!

ne yazık ki ortasına düştün salya sümük aşkın

bilemezsin

siyam’ı

savaşını

gecesini

gündüzünü

öğle sonrası dağ eteklerinin altına saklanışımı

ve bacak arasından kaçan acılarımı..



her sayfa başka bir mevsim

her paragraf sevimsiz ..

bu yüzden sevmedim seni..



* "rappele toi barbara,
il pleuvait sans cesse
sur brest, ce jour la..."





* jacques prevert/"bu yüzden sevmedim seni"



2 yorum:

  1. merakla okumaya çalıştım ama biraz küçük mü olmuş punto ?

    YanıtlaSil
  2. evet punto küçük oldu. ama HTML kodlarıyla yaşadığım bir sorundan kaynaklı oldu böyle. sonra düzeltemedim de, baktım iyice başım belaya girecek, şablonun ağzı burnu iyice kayıyor, kaldı işte..

    YanıtlaSil

doğaçlama iyidir..