21 Kasım 2009 Cumartesi

kültürel hayata katkı da yaparım icaabında!


son günlerde biraz sıkıntılıyım okuyucu. uyum problemi yaşıyorum resmen. altı aylık bir tecritten sonra iş, aşk, arkadaş yoruyor insanı. ama en çok da her gelene sil baştan aynı cümleleri kurmaktan yorgunum:


"hı hı iyileştim, evet. yaa yaa di mi, ne kadar uzun sürdü? ama işte her bi yerimi özenerek kırdım yani, ancak toparladılar doktor amcalar el birliğiyle."


teftiş sırasında sorulacakların cevabı önceden ezberletilmiş hababam öğrencisi misali, otomatiğe bağladım, önüme kim çıkarsa, muhabbetin özü ne demeden dayıyorum aynı cevapları.


"+ senin için şöyle böyle diyorlar doğru mu?
 - doğrudur; yattım, evet!
+ nerede?!
- annemlerde.
+ aaa nası yani?!
- şöyle ki, bana bir oda verdiler, orada yattım kalktım.
+ ne zaman oldu bu?
- altı ay boyunca her gün!
+ allaam sen koru! ne günlere kaldık..
- yaa yaa di mi, e altı ay, dile kolay..
+ annenler bişey demedi mi?
- başta üzüldüler tabii, alışamadılar felan. ama sonra onlar da kabullendiler, sağolsunlar.. doktor tavsiyesi sonuçta.
+ doktor da mı var işin içinde?
- e tabii en başta o. kendi kendime yatacak halim yok ya! hatta önceleri ben istemedim de, zorla, tehditle felan yattık işte altı ay!
+ ee şimdi ne oldu?
- ne, ne oldu? alçılarım çıkınca kalktım işte nihayet.
+ alçıların mı?! kuzum sen neden bahsediyorsun?
- kazadaaaan! sen?!"


meğer dedikodu yapası varmış haspamın, ne bileyim ben? annemin evinde dedikodu mu vardı?! unutmuşum resmen..


sevdiceğim baktı olacak gibi değil, "sen gel bakalım benle yavru kuşum. iyice karıştırdın sen!" diyerekten aldı beni sinemaya götürdü. maksat kafamız dağılsın, mevzuu mühim değil yorumları eşliğinde 2012 filmine bilet aldık. ben, filme girdik, üç saat sonra da çıktık diyeyim, sen beni yormadan gerisini anla okuyucu. on dolbi siteryo gücünde üç saatlik bir yıkım; gerisi fasa fiso!


mevzu zaten kullanıla kullanıla yama tutmaz paçavralara dönmüş kıyamet mevzusu: hubblegillerden mayaların vakt-i zamanında yaptıkları öngörü doğru çıkıyor ve güneş sistemindeki tüm gezegenlerin 2012'de aynı hizaya gelmesiyle birlikte, güneşteki patlamalar o güne kadar görülmemiş şiddette yaşanmaya başlıyor. güneşteki patlamalardan etkilenen dünya çekirdeği giderek daha fazla ısınıyor ve karaları tutan katman eridiğinden kıtalar yer değiştiriyor, dinozorların köküne kibrit suyu döken göktaşı dünyaya çarptığında olduğu gibi kutupların yeri bir kez daha değişiyor, şehirler büyük depremler sonrası birer kratere dönüşüyor vs.. efektler "valla iyi yıkıyo bu holivud da ha! bu amerikalı tayfasının en iyi bildiği iş yıkmak zaten." dedirtecek cinsten. başta devlet başkanları olmak üzere herkes kendi kıçını kurtarma peşinde. garibim insanların hiçbir şeyden haberi yok. danny glover abimiz de amerikanın yüce ahlaklı, kahraman dürtülü başkanlarına bir yenisini daha eklemiş. o güne kadar umursamadığı insanlarla birlikte ölmeyi seçiyor son anda. yumurta kapıya dayanınca mı aklına geldi, hacı? sen ahlak kapısının eşiğinden geçmemişsin, değil ki basamakları tırmanacaksın! diye sorarlar adama. yeri gelmişken, nedir bu amerikalıların filmlerdeki zenci ya da kadın başkan takıntısı, birader? hani yani 2012'de cidden kıyamet kopacak olsa, kıyametten üç yıl önce bir zenci başkan seçmeyi ancak becerebilmiş, kadın başkanı da henüz gururuna yedirememiş bir milletsin sen arkadaşım. ya olduğun gibi, ya göründüğün gibi; değil mi ama?


bir de gen havuzu mevzuu var ki, işte orada cidden sinirlendim, okuyucu. kıyametin 2012'de kopacağı belli olduktan sonra devletler gizli bir örgütlenme içine girerek, bir "öncelikle kurtarılacaklar listesi" hazırlıyor ve insan soyunun sürmesi için kaliteli genlere sahip olanları operasyona dahil ediyorlar. listenin başında da devlet başkanları var, ne hikmetse! yahu bir ülkedeki en yüksek maaşı almak ne zamandan beri üstün-insanın alamet-i farikası oldu? hadi onu geçtim, kaliteli genlere sahip olduğu iddia edilen kişiler, çin hariç, hep avrupa ve amerika ahalisi. çin de işçi kontenjanından yırtıyor zaten. bu hesaba göre beş kıtanın üçü çürük! e ama kıyamet tespitini yapıp size haber veren bilim adamı hindistanlı, onu niye ölüme terk ettiniz arkadaşım? hani kaliteli gendi?! böyle bir havalar felan, ne bu burnu büyüklük canım? "hay geniniz kurusun, burnunuz düşsün de, böle cüzamlı gibi dolanın yıkık memleketlerde!" diyerekten çıktım ben filmden. kafa dağıtalım derken, asabiyetim üçe katlandı. öyle üçü-beşi aramamak lazım, diyen sevdiceğim de olmasa, sinirimi sıksan kavga çıkaracak bir hale geldim.


o diil, dünya güneşte kalmış dondurma misali vıcık vıcıkken bir allahın kulu da sıcaktan yakınıp terlemez mi diye sormadan edemiyor deli gönül. bi terle, bi yaka bağır aç, iki yellen şöyle elinle! yok! sen yine de bana bakma balım okur. git yani gideceksen. zaten şu ekseni kaymış halime ek obsesyonlarımla ben kiiim, sinema eleştirmenliği kim allasen?!


4 yorum:

  1. Oyy.. Nerelerden girmişsin de nerelerden cıkmıssın ne viyadüklü bir yazıydı o (: Bu arada cok cok geçmiş olsun.. gen muhabbetinden henüz haberim oldu. ne yapacaklarmıs iyi genlileri nerelerine sokacaklarmıs merak ettim acıkcası. bu böyle tarihte rusyanın panislavizmini falan anımsattı bana ya da ne bilim böyle ırk mırk ne oluyoruz? Bu mayalar da insanın aklını karıstırıyor durduk yere aman hani ona kalırsa küresel ısınma mevzularında bilim adamları dünyaya 100 ila 150 tıl ömür biçiyorlardı. hani daha kıtlık olacaktı, güney yarım küreyi su basacaktı medeniyetler kuzeye kacacak sonra da aclık sefalet sıtma hastalıkları baslayacaktı böcek yiyecektik proteyin niyetine cekirdekvari çıt çıt ? bunları okuduk.. bilmiyorum. Nereden geldiğimi bilmediğim gibi nereye gideceğimi de pek görmek istemiyorum. Yani kısacası kıyamet alemetleri öngörüleri azalarak bitsin.

    YanıtlaSil
  2. ah çok teşekkürler :) geçti zaten, kalmadı. doğal seleksiyon denen birşey vardır, zayıf olan yenilir, güçlü olan kalır. bunlar öyle birşey yaratıyorlar işte. freud amcam olsaydı bilinçüstüne faşizm olarak nükseden bir çocukluk travmasından bahsederdi bence, yerinde de olurdu esasen. zaten ölüyorlar, bari kötüleri bırakalım, iyiler bize kalsın! kriteri kim belirledi peki? biz! var mı böyle bir şey?! oluyor ama işte.. belki önemsiz bir konu olarak algılanabilir fakat bence batı toplumunun insanlığa bakış açısını yansıtan bir aynadır bu. habis bir urdur!

    YanıtlaSil
  3. birde derlerki kaplumbağa tavşanı asla geçemez

    YanıtlaSil

doğaçlama iyidir..