15 Ocak 2011 Cumartesi

Seninki kaç santim?

Bugün dünya denizlerindeki büyük balık türlerinin yüzde 90'ı, toplam balık türlerinin ise yüzde 60'ı tükenmiş durumda.

2050 yılına geldiğimizde ise dünyadaki balık stokları tükenecek. Türkiye'de durum farklı değil...Balık stoklarımız ve balıkçılık can çekişiyor. Endüstriyel avcılık arttıkça, yumurtlama zamanları ve yerlerinde avlanıldıkça balık stokları hızla azalıyor, balıklar azaldıkça daha çok yavru balık avlanmaya ve satılmaya başlanıyor. Yavru balık avlandıkça ve satışı devam ettikçe de türler üremeye fırsat bulamadığı için durum daha da vahim hale geliyor.

Küçük Balık Yoksa Büyük Balık da Yok!

Henüz üreme olgunluğuna, boyuna erişmemiş yavru balıkların avlanması, satılması, tüketilmesi deniz kaynaklarının ziyan edilmesidir. Olgunluk çağına gelen bir balığın her yumurtladığında binlerce balık ürettiği unutulmamalıdır. Her canlı en az bir kez üreme hakkına sahiptir, ve eğer yarın da denizlerimiz de balık türleri olmasını istiyorsak acilen balık boylarına önem vermeliyiz. Ayrıca anaç balıklar boyut olarak büyüdükçe daha da fazla yumurta verirler, işte bu yüzden balıklar için her cm. hayati derecede önemlidir.
Türkiye'de avlanması ve satılması yasal balık boylarına uyulmadığını balık pazarlarında gördüğümüz yavru balıklardan anlamak mümkün. Örnek mi? Lüferin en az bir kez üreyebilmesi için minimum 20 ila 24 cm'e ulaşması gerekirken bugün yasal avlanma boyu 14 cm olarak verilmiştir. Yani aslında yavrusu olan çinekop boyu. Aynı şekilde palamutun üreme boyu 38 cm ila 42 cm arasında iken yasal avlanma boyu 25 cm dir!
Bu durum açıkça gösteriyor ki, denizlerimizdeki biyoçeşitliliğin korunmasını sağlayacak ciddi bir yönetim planına ihtiyaç duyulmaktadır. Ticari balık türlerinin yumurtlama ve gelişme alanlarının deniz rezervi olarak korunması da en etkin yöntemlerden biridir. 
Hep birlikte, Tarım Bakanlığı'nın acilen balık stoklarının ve balıkçılarımızın geleceği adına yavru balık satışını engellemesi ve yasal balık boylarını bilimsel temellere oturtmasını sağlayalım. Yavru balık satmayın, almayın, tüketmeyin, denizlerimizin geleceğini korumaya yardım edin. 
 
Eyleme katılın!

alıntı:



4 yorum:

  1. gecen gun

    erenkoydekı balık tezgahında
    hayatımda gordugum en ufak
    cınekopları gordugumde
    uzulmustuım



    ıste tam da bu konu

    ınsan bındıgı dalı kesıyor..
    bu kadar kucuklerını yaklarsa
    yarın balık kalacak mı denızlerde?

    YanıtlaSil
  2. hayır, bu gidişle denizlerde balık kalmayacak öykücüm. üstelik başlı başına hatalı bir kriter olan minimum 14 cm olan avlanabilir balık boyu dahi uyulan kurallar dahilinde değil. trol ve gırgırla yapılan avlar sonucu denizlerde gerçekleştirilen katliam iç karartıcı. son derece sık örülmüş ağların deliklerinden en küçük balığın bile geçmesine imkan yok ve kaldı ki, tezgaha koymaya değmeyeceklerini düşündükleri küçük balıkları haybeye öldürüp yeniden denize boşaltıyorlar. böylece büyüyüp üreyemediği gibi tüketilmeye de değer bulunmayan balıklar açgözlü bir katliama kurban gitmiş oluyorlar. bunun önüne geçilmesi şart ve fakat kimsenin kılını kıpırtmaya niyeti de yok maalesef!

    YanıtlaSil
  3. rabbena hep bana denilen bir zamada yaşıyoruz. geçenlerde bir haberle karşılaştım bir balıkçı teknesi 2 ton balık avlamış. el insaf dedim. kendi batma riskine rağmen durmak nedir bilmiyor. sonuç mu? balıksızlık....

    dipnot: yazları gece istinye ya da sarıyer sahiline gidip çinekop tutma bahanesi ile sabaha kadar oturup muhabbet eşliğinde rakı... balıkçıdan alınan çinekopların yanına tutarsak onlar da dahil oluyor mükemmel bir gece oluyor. bu onu bozmaz değil mi :)

    YanıtlaSil
  4. o olsa olsa denize karşı içki yasağını bozar zağanos :)

    YanıtlaSil

doğaçlama iyidir..