1 Temmuz 2011 Cuma

bugün zaman akmasın dursun, ben içinden geçeceğim

insanları genellemelerin içine tıkıştırıp etiketlemekten hazzetmesem de "aşık kadın" diye kanun hükmünde evrensel bir gerçek var ki, bunu inkara lüzum olmadığını ben bugün bir hemcinsimin yüzüne aval aval bakıp cümle kuramazken anladım.


kadın aksi, kadın nalet... olabilir tabii, çeşit çeşit insan var. neticede doğar doğmaz tarzlarına göre sınıflandırılmış renkli karakterlerle dolu bir gardırop sunmuyorlar sana. ilk gördüğünü üzerine geçirip bir aceleyle hayata atılıveriyorsun. gerisi ailene ve yaşam şartlarına kalmış; mevcut malzemeyi ne kadar şekillendirebilirlerse, toplamda o kadarsın artık. da, ben de aksi bir insanım. hem huysuzum da üstelik. belki de salt bu sebepten bu kadından ölesiye nefret ediyorum. hani sonradan kendimden utanacak olmasam, ablayı her türlü sözlü şiddete maruz bırakıp evine ömrü billah toparlanamayacak jöle kıvamında bir psikolojiyle gönderebilirim. o derece. amma velakin kendimi tutuyorum. gerçi bugün farklı, bugün sol yanımdan kalktım ben. sürekli geri sayım halindeyim. herşeye sinirliyim, tüm iğrenç vasıflarımın önüne çektiğim bariyeri yıktım, bütün dünyayı karşıma alıp iblislerimi saldım.. deyim yerindeyse, koskoca insanlık bir yanda ben bir yandayım. sevdicekle de kavga etmişim hazır, allahım bana yan bakan birini bul diye avuçlarımı kaşıyorum. bilmem anlatabildim mi?

bu vaziyette çekmeceleri karıştırırken giderek yaklaşan ayak seslerini duymamla ayağa dikilmem bir oldu. bak sen şu gelene.. tanrının yaramazlık yapası var bugün, bak kurbanımı gönderdi bile! üç kulhü bi elham oku da gel kızım, bugünü unutamayacaksın! derkeeen, içeri adımını attı ve daha ben çemkirişli hitabıma başlayamadan şakımaya başladı:


"aaayyy, ne güzel bi gün dii mi? çok severim yazı beeenn! hem zayıflamışım da zaten. tartıldım bugün, tam iki kilo vermişim. dukan diyeti diye bi şey buldum, sürekli protein alıyorsun ve çok hızlı kilo veriyorsun! haarika bi şey!!!"


haydaaa! tanrım dalga mı geçiyorsun? e ben çemkirecektim hani? çok atarlı laflarım vardı hali hazırda?! yok. hepsini yuttum, aval aval suratına bakıyorum. suratı da şirinleşmiş mi ne? mermer misali katı yüz ifadesine handiyse kazınmış o çatık kaşlar nerede, bu sürekli nutella kaşıklarmış gibi gülücükler atan kadın nerede? allahtan telefonu çaldı da iki karış ayrılmış ağzımı toparlamaya vakit buldum o arada. gerçi toparlamasaymışım da olurmuş hani, iki dakika sonra yeniden ayrılacak ağzın nesini toparlıyorsun? şu konuşmaya baksana..


"canım? hiç işte, vakit öldürüyorum bi tanem. hem ben sana küstüm, yarım saatte bir arayacağım demiştin, beş dakika geciktin!"

hönk!


"sen nerdesin? yaa gitmeee.. özlerim ben seni..."


tövbe estağfurullah.. hatun gözlerimin önünde bir memeli türünden öbürüne doğru mutasyon geçiriyor. ağzında şeker varmışçasına kelimeleri ezip büzüşü, mırlaması, giderek guruldaması... bir dakika önce garip bir insan türüyken, hemen akabinde kedigiller familyasına yaptığı transit geçişi ağzım açık izliyorum. yine! yok ben bugün toparlayamayacağım bu ağzı. yalnız bu biraz aynaya bakmak gibi, sinir ediyor insanı. kendi mırlamalarım falan geliyor aklıma, ki mırladığımı da şu an farkediyorum.. demek sevdiceğin kollarında nazlanırken bedenimi terketsem, kendi gözüme şu karşımda handiyse karnının kaşınmasını bekleyen hatun gibi görüneceğim. hay eros'un okları! bildiğin deliymişim lan ben. parapsikolojiyi neden sevmediğim şimdi anlaşıldı. 


herşey bir yana, bütün kadınlar aynı aşık oluyormuş meğer. tavır, tarz, hayata bakış, sosyal konum, eğitim seviyesi falan geç bunları. aşk kanını seyrelttiği zaman aynı psikozun yolcususun demektir, ben bugün bunu anladım.




22 yorum:

  1. bi an için ekşi sözlük okuyormuşum hissine kapıldım. netice itibariyle güzel, akıcı bir yazı olmuş. tamlamalarına bayıldım, ömrü billah toparlanamayacak jöle, ortak yara birimi aşk :D

    YanıtlaSil
  2. Genellemeler bazen gerekli :) Bu da yerinde olmuş.

    YanıtlaSil
  3. FArk etmez erkeklerde de aynıdır. İki türe ayrılırız: Birinci türümüz, o canıım lı cümlelerdeki kırılıp kıvrılmalara benzer şekillerde karşılık verirler. Bana hep, Cross dresser ları hatırlatır o halleri. Duygusallaşmak tamam elbette ama testesteron hormonuna ne oluyor ki o anda? y kromozomunuz mu harekete geçiyor kardeşim? Bi normal cilveleşsenize. Diğer tür ise; cinsel tacize uğramış gibi irkilir önce. Sonra, bir takımlar gırtlaktan gelen sesler çıkarır. Kadınlar, karşılık veriyor sanır ama aslında onlar homurdanmalardır. Bünye alışık değil ya. İlk başlarda hoşa giden bu hal, daha sonra kadınların "ayy benimki bildiğin öküzzz şekerimm" yorumu ile sonuçlanır. Aslında herif öküz falan değildir; sadece bilmiyordur. Bilmeyenin kıçında da don durmaz malum.
    İlk satırlarında neden bahsettiğini tam anlayamamıştım çünkü gözümün biri soldaki resme bakıp duruyordu. Alenen göz zinası işte. Yazı aşağıya kayıp da resim görüş alanımdan çıktıktan sonra ancak doğru düzgün okuyabildim. O yüzden başlarda neden bahsettiğini bilmiyorum.. Tanıdık mıdır ablam? Aynı işyeri, aynı okul falan mı? Sende facebook adresi var mı? (Bizim zamanımızda insanlar telefon falan alırdı, olmadı bi kahve içmek için bir araya gelinirdi.Artık surat kitabının adresi istenir oldu.)

    YanıtlaSil
  4. hayalhanem;

    "aşk ortak yara birimidir" lafı met-üst'ün bir karikatüründe vardı, görür görmez aklıma kazınmıştı. bir şey bu kadar mı yerinde, bu kadar mı güzel tanımlanır..? teşekkürler :)))

    YanıtlaSil
  5. burcu;

    evet, gerekliymiş. hatta bazıları karşı çıkılamaz, inkar edilemezmiş. ama ben yine de nefret ediyorum onlardan, elimde değil. sağol :)))

    YanıtlaSil
  6. avram;

    sizin testesteronu bilmem de bizim östrojen köpürüp taşıyor. farkındalık halini muazzam bir kaybediş musallat oluyor ki sorma. zeka seviyesinde ani bir düşüş, efendime söyleyeyim böyle bir yavru kedi edaları.. durduramıyoruz! o fotoğrafı da bilinçaltıma fena tanıdık geldiği için koydum. sence de ortaçağ tablolarında tasvir edilen mitolojik kadınları andırmıyor mu biraz? yani moderniteye ait herşeyi çıkar, kabinin yerine de bir adet şatafatlı divan koy, al sana venüs. aynı dalgın bakışlar, ellerin o keyfekeder, edalı sarkışı.. seni de günaha soktum kusura bakma :)

    mecburiyetten tanışıklık var ablayla aramızda. kaprisli olduğu kadar bilinçsiz de bir müşterimdir kendisi. kitap satarım da ben, ondan mütevellit. :)

    hiç facebook açmadım maalesef, bana göre değil sanki. asosyal bir karakterim var galiba :)))

    YanıtlaSil
  7. Şimdi bir kere bana ne senin face buukdan. bana ablanınki lazım.:))
    Ayrıca o duruşu ile eğer tutar da Milo Venüsüne gönderme yapıyorsan acil doktora git derim. O hali ile daha çok D'amato'nun filmlerinden fırlamış gibi duruyor.:)
    Kitap satmak ha..İlginç.. Bi zamanlar, İzmir'in en genç sahafı olduğumu söylemiş miydim? Sanmıyorum.
    Kedi hallerini bilirim. Kaçasım gelir genellikle. Yani, bu renkte saçı olan adamın yanında pek bir tuhaf kaçar. Bi hanım hanımcık dursunlar kardeşim. Çok sokulmasınlar.:)

    YanıtlaSil
  8. ah ben yanlış anlamışım özür dilerim. :) ayrıca milo değil, giorgione. sleeping venus. gerçi bu uyumuyor ve son derece kaba kösnüllüğü itibariyle sanatla da uzaktan yakından alakası yok ama olsun, beni ilgilendiren üzerinde asılı duran aşk edası. aklıma onu getiriyor, elimde değil. :) sahaflık hep yapmak istediğim şeydi bu arada ama işte kısmet güncel kitaplaraymış.

    YanıtlaSil
  9. hahahah ya canımcım harika yazmışsın:D okurken gülmekle okumak arasında kaldım:D ellerine sağlık!
    Not: O kıza ben de sinir oldum:D

    YanıtlaSil
  10. hepsi olmasa da bir çoğu aynı şekilde aşık olur aynı şekilde konuşmaya başlar.özelliklikle çocuksu konuşma halleri çok sahte geliyor bana:)

    YanıtlaSil
  11. maya'cım çok sağol, öperim seni :)

    YanıtlaSil
  12. inanırsak olur bence;

    sahte değil mi? kalıbına da oturtamıyorlar bir türlü, eğreti duruyor. zaten aynıdan kasıt, dengenin alt üst olması, her zamanki hallerden bir anda vazgeçilmesiydi. ki benim gördüklerimin çok büyük bir çoğunluğu böyle :)

    YanıtlaSil
  13. bazen asklar da diyet ister
    hele ki aylardan yaz'sa:)

    YanıtlaSil
  14. Ben düşünüyorum ki insanların halen daha 2011 senesinde ''aşk'' diye bir şey var olduğunu tabir ettikleri bir şey, normalde yokmuş gibi. Benim düşüncem tabii.

    http://kacikturuncu.blogspot.com

    YanıtlaSil
  15. matias, kesinlikle haklısın. güneşin sulandırdığı beynin bir de birbirine girmiş hormonların tacizine uğraması büyük travma bence :)

    YanıtlaSil
  16. Resim sanatı ile alakam bilgim görgüm bu kadar.. Ben Mİlo Venüs'ü diye biliyorum demek ki değilmiş. Neyse, sonuç itibarı ile Venüs mü Venüs.:)) Geleyim asıl mevzuuma: Kitap listesi yollayayım mı?.:)))

    YanıtlaSil
  17. beni güney kore'ye uçur, ben de diyorum ki aşk diye bir şey hala var ama şiirlere konu olan cinsten değil pek.

    YanıtlaSil
  18. Bu türlerin uzaduyumları çok gelişmiştir bence:)
    Benim de başıma çok geldi. Zamanını ayarlayıp pençelerini bilediğini hisseder bunlar ve aynen böyle kalakalırsın :)
    Pek bi güzel anlatmışsın. Hiç telef etmeden sindire sindire ve de ağzım kurdele şeklinde okudum :D
    Ellerine sağlık...

    YanıtlaSil
  19. avram; kesinlikle, sonuç itibariyle venüs :) ama liste gönderme ne olur başımdakilerle zor başa çıkıyorum. bilemezsin :))

    YanıtlaSil
  20. zeugma;

    öyle ki saygı duymaktan başka çarem kalmadı gibi hissediyorum. benim kendimi tuzaklardan kurtarma içgüdüm hiçbir zaman bu kadar gelişmeyecek. ustanın elini sıkmak lazım neticede :)

    YanıtlaSil
  21. deep, almaya geliyorum :)

    YanıtlaSil

doğaçlama iyidir..