17 Aralık 2009 Perşembe

anne bak, yolda bir ejderha yavrusu buldum. benim olabilir mi?!


evcil hayvan dükkanındaki abi, niçin baktın bana öyle?! hadi baktın, ne diye bir adım geriye kaçıyorsun pamuk abicim? sürüngen sevmek ne zamandan beri deliliğin delaleti oldu? zaafımı ifşa ederek cezai ehliyetimden muaf mı bırakıldım ben şimdi? kafamda huni mi taşımam gerek bundan böyle, nedir yani?!

sürüngen cinsine zaafım var, evet. kaldı ki, hep bir ejderham olsun istemişimdir. bunun birçok sebebi olabilir. mini mini birlerden çalışkan ikilere geçme evresinde fazla masal dinlemiş olabilirim. lisede etrafa "eki eki, ben tolstoy okuyom ki" diye caka satıp, eve gelir gelmez fantastik hikayelerime gömülmüş olabilirim. ergenliğimin en abaza günlerinde beyaz atlı prensimin kaslı sinesini hayal etmiş olabilirim. hatta ve hatta, şovalyelerin ve ejderhaların olmadığı bir dünyada yaşamak istemiyor olabilirim. ve bugün dükkanına gelip, "20-30 cm boylarında dikenli çöl kertenkeleniz var mı acaba?" diye sormuş da olabilirim. ne olmuş yani?!!

ayıptır! seke seke geriye kaçmak da nesi?  sen anlayamadın ama, son derece de aklı başında bir insan evladıyımdır ben. mesela, en kaslısından prenslerin varolduğu bir masalın kadrosunda, en fazla sindirella'nın gelinliğini diken terzi yamağı olarak rol kesebileceğimin bilincindeyim. mesela, pantolonlarımın arasına sakladığım kertenkeleyi bulduğu o talihsiz anda ciyak ciyak bağıran annemi yatıştırmak için "ama ama.. büyüyünce ejderha olacak o!" derken, aslında böyle birşeyin olmayacağının da bilincindeydim. üstelik tüm bu farkındalığa ulaştığımda 7 yaşında, bit kadar bir velettim! gerçi yeterince beslersem hayal ettiğim boyutlara ulaşacağını farz ettiğimden, sabah akşam sinek tıkmıştım hayvanın boğazına. ama olsun, o kertenkele hüsnü'yle benim aramdaki mesele, seni hiç ilgilendirmez!

hani müşteri her daim akıllı ve haklıydı? hani müşterinin en abuk soruları bile, "vardı, ama kalmadı. bi daha da zor gelir" konulu bir nezaketle cevaplanırdı? gerçeğin yoluna çıkmak için masalın yolunda can tüketmek düsturu mazide kalmış olabilir, işin o kısmı kendine hakim olamayan şahsımın hatası.  amma velakin senin içindeki esnaf terbiyesi ne vakit öldü güzel abicim?!

ne diye gözlerini belertip travmalı ruhumu "bi doktora mı görünsem acaba?" kıvranışlarına gark edersin? yazık değil mi? şimdi, yarın sabahın köründe huzuruna damlayıp, hazır nazarındaki sıfatım da deliye çıkmışken, dükkanındaki satılık tüm canlıların soyunun sopunun ederini 42 kez sorguladıktan sonra kafamdaki huniyi eline tutuştursam ve akabinde hiçbir şey almadan çıksam, sana reva, bana hak değil mi?!

11 yorum:

  1. çok zahmetli iş ama bunlara bakması, sabah akşam börtü böcek kovalıyorsun beslemek için. benden söylemesi :)

    YanıtlaSil
  2. evt bu börtü böcekle beslenen türler hakkaten zahmetli oluyor gerçi benimkisi etyiyen bir bitkiydi ufaktım küçücük bir bebeydim o zamanlar nasıl bir dünyam varsa bitkinin bile canavarını istemiş aldırmıştım kendime her gün azı açıldığında yakalanmış bir böcek sunardım ona genelde kara sinek veriyordum usulca kapanıyordu acıktığında yine açılmış oluyordu gerçi kendi halinde de beslenebilirdi tuzak sayılan yapışkanlı iştah kabartıcı parlak kırmızı uzantıları vardı sonra biz ülke değiştirdik çocuktum miniminnacıcık sorumluluk tabi pek gelişmiş bir durum değildi bende naptım ne oldu ona bilmiyorum hala hayattamıdır acaba ? sorular sorular sorular neyse birde ben hayvan sever biriyimdir ama o yaşlarda nedense en sevdiğim şey balık avlamaktı hemde büyük sayılabilecek türleri derelerde göller ve barajlarda avlanırdım tatlı sularda herzaman büyük balık avlamak mümkündür sazan ve yayın avı çok heycanlı oluyor tavsiye ederim yani bir kg lık bir balık da olabilir oltanıza takılan 20 kg da tatilde herkez eşşek gibi uyurdu ben ufacık bir adam kendime kocaman eşşek kadar usta bir balıkcı abiyi dost edinmiştim adam aile dostumuzdu her sabah ezan okunur okunmaz tatil yöresinde hemen karanlıkta takımı taklavatı toplayıp uyu uyu hamit amcanın evine giderdim akşamdan sosladığımız mısırları sos( vanilya yada çilek aromalarında bekletiyorduk mısırları) o mısırlarla yemliyorduk av bölgemizi balıkları o kokulu mısırlara bağımlı hale getirdikten sonra artık sadece bizim oltalara düşüyorlardı yanımızda avlananlar uyuz oluyorduu aslında konu bu değildi kusura bakma ben bir itirafta bulunacaktım konu senin sürüngen aşkından açıldı buralara kadar dağıttım kusura bakma ben bir su yılanını o avlanma sezonunda öldürdüm senin bu sürüngen aşkını okuyunca aklıma geldi birden üzüldüm yani ufak bir çocuk köpeklerle kedilerle kuşlarla gayet iyi geçiniyordum ama o yılanı neden öldürdüğümü bilemiyorum aklımdan hiç çıkmadı kafasına vurunca ölür diye düşünmüştüm ama öyle olmadı o gerçek bir 9 canlı yani bir yılanın kafası kopsa bile saatlerce kıvrılıyor bir türlü canı çıkmamıştıı işini hızlandırmak için yılanın başını daha küçükken eziceksin önerisine gark oldum kötü bir anıydı affetsin o beni olurmu mefisto küçük bir çocuktum ve aslında ne yaptığımıda bilmiyordum çocuk olmak hiç de masum bişey dğeil belkide şimdiki halime bakıyorum damdaki kargaları besleyen adam ozaman bildiğin bir comodo ejderi gibiymşim

    YanıtlaSil
  3. çocuk bir yanıyla zalim bir yaratıktır zaten zehir, takma kafana. beslediğin kargalar sebebiyle affetmiştir seni o. ben de karıncaların üzerine erimiş naylon damlatırdım küçükken. herkes bi dönem fotosentez yapıyor illa ki.
    o değil de, et yiyen bitki?! e ama bu muhteşem bişey! (ben hala fotosentezle yaşıyorum sanırım!)

    YanıtlaSil
  4. sinek böcek le beslenen bitki işte midye gibi düşün ağzını açıyor ve bekliyor böcekleri cezbeden modifiyeleri var sinek konunca yapışıyor debelenirken ortaya düşüyor buda hop kapanıyor sinek içerde sonra onu bir şekilde hazmediyor ;) iidir fotosentez

    YanıtlaSil
  5. izlemesi zevklidir onun diyeceğim, psikopat sanılmaktan korkuyorum ;p

    YanıtlaSil
  6. korkmana gerek yok sinek ile bitki arasında basit bir beslenme olayı hem öyle kanlı bir mevzu da değil ağzı kapandığında içerde ne olup bitiyor göremiyorsun bir tek o yakalanma anı işte iyi birde elinle veriyorsan onun algılayıp kapanması gerçi sineği baygın halde verince biraz pisikopatlığa giriyor

    YanıtlaSil
  7. Bizim( arkadaşım ve ben)de şapiramız var.
    :D

    Şapira orta boy(20 metre), mavi, zeki ve sevimli bir ejderhadır.

    Sol kanadının altına lpg tüpü takmak hayalimiz vardır.

    YanıtlaSil
  8. şu dünyadanın en kıskandığım ballısıdır zaten eragon :)

    YanıtlaSil
  9. Bütün ateşi karşılar sonuçta :)

    YanıtlaSil
  10. değil mi ama?:) parmağımı şıklatacağım, sigaram yanacak.. da, ayarını tutturmak lazım. yavaş yavaş artık..

    YanıtlaSil

doğaçlama iyidir..